02 Temmuz da The Wall Kadıköy de Buluşuyoruz!
Takipte Kal!İSMAİL NUHAN MANİFESTOSU
“Bu ülkenin melodisini önce bizlere hatırlatmak için varım.”
Ben müzik yapmıyorum sadece. Ben hafıza kazıyorum. Unutulmuş ezgiler, bastırılmış sesler, susturulmuş sokaklar yeniden konuşsun diye…
Mustafa Kemal Atatürk, 1924’te Musiki Muallim Mektebi’ni kurduğunda sadece batı müziğini değil, bu milletin sesini yeniden inşa etmenin yollarını arıyordu. Çünkü şunu biliyordu: Bağımsızlık sadece sınırlarla değil, kültürle mümkündür. Ve o kültür, halkın içinden çıkar; sokaktan, meydandan, türkülerden…
Benim görevim bu:
Kendimize ait olanı önce kendimize duyurmak; Kulağımızı Fransız valsine değil, Sivas’taki ağıta, Van’daki düğün ezgisine, Kadıköy’deki gitarın isyanına çevirmek. Atatürk, 1934’te Türk Sanat Musikisi’ni yasaklatmadı çünkü düşmanlık besliyordu; yasaklattı çünkü milletin müziği sadece seçkinlerin salonlarına hapsedilemezdi. O sesi sokağa, halka, halka yaymak gerekti. Benim de meselem bu: Sesin tekelleşmesini değil, çoğalmasını sağlamak. Bugün sokakta bir keman duyuluyorsa, bir çocuk saz kursuna gidiyorsa, ya da bir işçi molasında düdüklü tenceresinden ritim çıkarıyorsa bu, bir medeniyetin hâlâ yaşadığını gösterir. Ben, bu ülkenin melodisini restore etmeye çalışan bir zanaatkârım. Her notada bir Sembol, her sözde bir soru bırakmak derdindeyim.
Çünkü biz önce kendi sesimizi duymazsak, dünya bizi duysa ne yazar?
İsmail Nuhan